İntikamcı kişilerin çoğunlukla belirgin bir çocukluk travması vardır ve bu onları kendilerini incitenlerden (çoğunlukla ebeveynleridir ama başkası da olabilir), onların ikamelerinden, onları temsil edenlerden veya genel olarak dünyadan intikam aramaya sevk eder. İntikam duygusu ötekilere, dış dünyaya dönemediğinde ise kişi bunu kendisine döndürür.
Kendini mahrum bırakma, kendini aşağılama, kendine zarar verme, kendini sabote etme gibi davranışlar bilinçdışı bir intikam niteliği taşır.
Bunu Freud yıllar önce depresyon semptomatolojisinde tespit eder ve şöyle söyler;
“ …bu vakaların öne çıkan özelliklerinden biri, benliğin kişinin kendisini acımasızca aşağılamasına eşlik eden amansız bir özeleştiri ve yine kendine yönelik suçlamalarıdır. Analizlerde görülmüştür ki bu aşağılayıcı davranışlar ve suçlamalar en nihayetinde nesneye yöneliktir ve benliğin ondan aldığı intikamı temsil eder.”
Yani kişi ona zarar veren asıl kişilere yönelik öfkesini ve intikam dürtüsünü bilinçdışı olarak kendisine yönlendirir. Kendine verdiği zararlar genellikle ötekine verilmek istenen zararları temsil eder.
Yas ve Melankoli makalesinde de şunu söylemiştir;
“ … Hastalar, dolambaçlı bir yol olan kendi kendini cezalandırma üzerinden, orijinal nesneden intikam almayı ve hastalıklarıyla sevdiklerine eziyet çektirmeyi genellikle başarılar, bu hastalığa zaten o kişiyi olan düşmanca duygularını ifade etmek için başvurmuşlardır.”
İntikam alma isteği bazen de olumlu niteliktedir çünkü öfkeyi başkasına yönelterek kişinin kendisine zarar vermesini önleyebilir, incinmiş olan gururu yeniden inşa edebilir.
Burada da ne kendine ne ötekine zarar vermeden intikam duygusu ile baş edilemez mi sorusu akla gelebilir ve cevabı yine Freud verir; ona göre “Dil”, “Eylemin yerine geçebilir. Dilin yardımıyla, bir duygulanım neredeyse eylemle aynı ölçüde etkili bir şekilde boşaltılabilir.
Yani bir duyguyu boşaltmak için sözlü olarak ifade etmek de eylemle ifade etmek kadar etkili olur.
Ek olarak ‘Yeterince iyi intikam’ diye bir kavram vardır ki intikamı işlevselliğe dönüştürmekten bahseder; örneğin düşmanı haksız çıkarmak için önemli bir kitap yazmak gibi başarılara imza atmak, düşmanı utandırmak için onun aksine çok insancıl davranmak vb. yollar kişinin gelişimi için ittirici güç de olabilir.
[box] Marcus Aurelius’ dan;
“İntikam almanın en iyi yolu, intikam alınacak kişiye benzememektir.”[/box]
Kaynak: Salman Akthar, Acının Kaynakları.