Psikanalitik ve Psikodinamik psikoterapiler neden semptomu ortadan kaldırma odaklı çalışmaz ?
Erteleme şikayeti olan birini örnek alalım;
Projesini bir türlü yetiştiremediği için kendisini başarısız olarak görüyordu fakat farkında olmadığı bir taraftan da projeyi yetiştirmemek için elinden geleni yapıyordu.
Çünkü projeyi yetiştirmeyerek kendisinden talep edilen bir şeyi reddedebilme yeteneğine sahip oluyordu ve bu da onu başarılı hissettiriyordu.
Bir yanı için projeyi yetiştirmek başarı olsa da başka bir yanı için projeyi zamanında teslim etmeyerek otoriteye karşı gelmek daha büyük bir başarıydı. Bu ikirciklikten doğan çatışma da erteleme problemi olarak ortaya çıkıyordu.
Bu kişi psikoterapiye erteleme problemi için başvurduğunda yalnızca erteleme davranışına (semptoma) odaklanılırsa tedavi amacını yerine getiremeyecektir. Terapist ona projesini yetiştirmesi için, erteleme problemini ortadan kaldırmak için tavsiyeler vererek yardımcı olsa da uzun vadeli bir iyileşme söz konusu olmayacaktır. Kişi probleminden kurtulmaya çalıştığı enerjiyi, neden bu problemi sürdürdüğünü merak etmeye harcasaydı, işini çok daha kolay kılabilecekti.
Bir semptomun, bir problemin ne tür bir tatmini sürdürdüğü anlaşılmadan ortadan kalkması mümkün olmaz, çünkü kişi tatmininden kurtulmak istemez. Erteleme semptomu ortadan kalksa da kişi o başarı tatminini sürdürmek için başka bir semptom geliştirebilecektir. (Temizlik yapma, kompulsif yalan söyleme, dolandırıcılık vb..)
İşte bu nedenle Psikanalitik ve Psikodinamik psikoterapiler, çeşitli tavsiyelerle kişinin problemini ortadan kaldırmayı hedeflemezler. Kişide semptomundan daha fazlasını görmeyi, yapısal ve kalıcı değişimler gerçekleşmesini hedeflerler.