Dr.Winnicott Yalnız kalma kapasitesinin duygusal olgunluğun en önemli belirtisi olduğunu belirtmiştir.Yalnız kalma kapasitesi, bebeğin içselleştirdiği iyi nesneler ile ilişki kurması sayesinde, iyi ve güvenli olan içsel imgeye yaslanarak annenin yokluğu ile başa çıkma becerisidir.
Yalnız kalma kapasitesi nasıl gelişir ?
Yalnız olma kapasitesi paradoksal bir süreç ile gerçekleşir; çünkü winnicott’a göre bebek ancak annenin yanındayken yalnız olma kapasitesini geliştirebilir. Bunun anlamı ise şudur; bebek annenin yanında iken kendi başına ve kendi içsel nesneleri ile baş başa kalırken anne destekleyici olarak oradadır.
Annenin görevi sadece orada olmaktır ve çocuğa çok müdahale etmeden destekleyici rolde beklemektir. Bir süre sonra çocuk ne çok müdahale eden ne de tamamen görmezden gelen anneden farkı olarak destekleyici olan anneyi içselleştirecektir böylece yalnız kalma kapasitesini geliştirecektir.
Annesi tarafından ihtiyaçları görülen ve karşılanan, gerekli ilgi ile büyütülen çocuklar, dünyanın güvenli bir yer olduğunu ve anne ortadan kaybolsa bile geri döneceğine inanmıştır. Dolayısıyla annenin geri geleceğine inanan çocuk anne gittiğinde de kalacağı yalnızlık ile baş edebilecek kapasiteye sahip olacaktır.
Annenin varlığına inanarak, içinde oluşturduğu güvenli anne imgesi ile hem çocukluğunda hem de yetişkinliğinde huzurlu bir şekilde yalnız kalabilecektir.
Ve o çocuk büyüdüğünde kendi başına kalabilen, kendi kendineyken huzurlu ve mutlu olabilen, kendiyle eğlenebilen, dengeli, yaratıcı, üretken, hayal kurabilen bir insan olacaktır.
Yalnızlıkla aramız nasıl ?
Kimi insan yalnızken çok mutlu iken (diğer insanlardan korunmak için oluşturulan kasti yalnızlıktan farklı olarak), kimi için yalnızlık acı verici olabilir. Yalnız kalma kapasitesi yetersiz olan kişiler, yalnızlığın oluşturduğu boşluğu doldurmak ve doğurduğu zorlu duygular ile başa çıkmak için alkol, uyuşturucu, sigara gibi maddeler alarak, yemek yiyerek, daha da ilerisi kendi kendisine zarar vererek başa çıkmaya çalışabilir. Bu davranışlar zamanında çocuk için ‘orada olmayan’ annenin yaşattığı acıyı dindirme amaçlı, kendine verilen zarar ise anneye olan öfkenin ifadesi ve görülme arzusu ile sergilenmektedir.
Ne yapabiliriz ?
Yalnızlık tehdit edici, acı verici oluyorsa içinizde konuşan seslere bakmakta fayda var. Kendi kendinizi sabote eden bu seslerin kökeninin çocukluk zamanlarından geldiğini, artık yetişkin olduğunuzu ve bu sesler yerine daha destekleyici seslere izin verebileceğinizi kendinize hatırlatabilirsiniz.
Fakat en önemli ve destekleyici çözüm ise derinlemesine çalışan bir psikoterapi desteği almak olacaktır ki bu sayede içinizdeki güvensiz olan nesne imgelerinizi destekleyici ve güvenli imgelere dönüştürebilirsiniz.