Genel

Ergenlikte Bedene Yönelik Saldırıların Anlamları

Ergenlikte bedene yani onu kaplayan deriye yönelik saldırılar oldukça sık görülür;  İntihar teşebbüsleri, yeme bozuklukları, madde kullanımı, deri yolma, deriyi kaşıma, deriyi çizme, saç yolma, yeme bozuklukları (anoreksi) ve buna benzer davranışlarla ortaya çıkar.

Peki ergen bedenine yönlendirdiği bu saldırganlıklarla aslında neler anlatır ?

Bedene yönelik saldırıların temelinde Ayrılma çabaları yatar ki bu da ergenliğin merkezi çabasıdır. Hatta öyledir ki ergenliğe ait tüm sorunların ayrılıkla ilgili zorluklardan doğduğu söylenebilir.

Ergenlikte birdenbire ve kontrolsüzce gerçekleşen değişimler ergen için ayrılığı zorunlu kılar. Bu değişimler çoğunlukla beden üzerinde gerçekleşmekte olduğundan dolayı, bedeni kaplayan DERİ ergenlik döneminde ayrılığın, kimlik edinmenin, cinselliğe dair değişimlerin, farklılaşmaların ilk izlerinin belirdiği yerdir.  Bu nedenle beden değişimlerden doğan çatışmaların yansıtılabileceği en uygun yerdir de.

 

Ergenin sağlıklı bir ruhsal gelişim için gerçekleştirmesi gereken görevlerinden en önemlisi ilk nesnelerinden (ebeveynlerinden) ayrışmak ve yeni nesneler (arkadaşlar) edinmektir.

Fakat bazen anne çocuğun ayrılma çabalarını destekleyemez ve ayrılmaya yeterince hazır olamayabilir. Annenin çocuğuyla ayrılmayarak, çok yakın bir ilişki kurarak, sınırları yok ederek iç içe geçmesi her ne kadar çocuk bilinçli bir şekilde ifade etmese de oldukça rahatsız edicidir.

[box] Deriye yapılan kesikle anlatılmaya çalışılan şey; derisine ilk dokunan nesnesinden yani annesinden artık ayrılmaya ihtiyaç duyduğudur.[/box]

Annesi tarafında sürekli olarak kontrol edilen, hayatına fazlasıyla müdahale edilen, ilişkisinde sınırları belirsiz olan ergen sağlıklı bir şekilde ayrışamayarak  annesi tarafından yutulmuş ve  kontrolünü kaybetmiş hisseder. Ve elinde kontrol edebileceği tek bir şey kalmıştır; bedeni.

Dolayısıyla ergen hem kontrolü elde etme hem de annesinden ayrışabilme aracı olarak bedenine döner;   deriyi yolarak, kopararak, çizerek, zayıflayarak vb.

 

 

Derinin Ayna İşlevi           

Deri bir taraftan içimizi dışarıdaki tehlikelerden korurken öte yandan da darbelerin izlerini de biçimiyle, rengiyle, yara izleriyle dışarıya vurur. Aslında deri ruhun ayna işlevini görür. Bir nevi deri ruhun sancılarını, çığlıklarını ve yardım taleplerini dışarıya ileten bir yapıdır.

Deriye yapılan saldırılar ile ergen ötekinin bakışını, kendisine yönelik ilgisini talep etmektedir. Bu; ‘Bak görüyor musun acı çekiyorum’ demektir.

[box] Ergen sözle anlatamadığı zorluklarını deriye yaptığı saldırılar aracılığıyla anlatmaya çalışır.[/box]

 

Edilgen Olandan Etken Olana Geçiş Olarak Bedene Saldırı

Yaşadığı ani değişimler karşısında kendisini güçsüz ve çaresiz yani Edilgen hisseden ergen, Etken bedenine saldırır.Hissettiği güçsüzlüğü, güçlülüğe çevirmeye yönelik umutsuz bir çaba içerisindedir.

 

Özetle Bedene ve Deriye yapılan saldırıların anlamları;

  • Anneden ayrılma çabası,
  • Anne-Babaya yönelik öfkenin ifadesi,
  • Öteki tarafından görülme ve ilgi talep etme çabası,
  • Kendi kendisini sahiplenme çabası,
  • Dış dünyasında edinemediği kontrol hissini bedenin üzerinde hakimiyet kurarak edinme çabası,
  • Kendisini var ve canlı hissetme çabası,
  • Ruhsal acılarını bedensel acılara dönüştürme çabalarıdır.

 

Ergenin ayrışabilmesi için uygun ortamın ve desteğin verilmesiyle, duygularını ifade edebilmesi için alan açılmasıyla, ergenin çocukluktan yetişkinliğe adım attığının kabulüne vararak üzerindeki kontrolün azaltılmasıyla, saldırılar ile ergenin anlatmaya çalıştıklarını duymaya yönelik çabayla bu gibi sorunlar büyük ölçüde önlenebilecektir.

Fakat ailenin ergenin anlatmaya çalıştıklarını duyması çeşitli nedenlerle zorlaştıysa, ergen belli bir süredir bedenine zarar veriyorsa uzmandan destek alınması acil bir öneme sahiptir.

 

 

 

 

 

 

Kaynak: Eksiklik, Ayrılık ve Ötesi; Filiz Torun, Ergende ayrılık çabasının aynası: Deri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir