Genel

yasak olmayan hazlar

yasak olmayan hazlar

Ne kadar dayanabilirsin arzunu yaşamaya?

Seni bir şeyler dürtmeden dalıp gitmeye ne kadar dayanabilirdin?

Ya da seni dürtecek şeyleri yaratmadan bir şeyin içine girebilir miydin?

“Gitme, oturma, yeter bu kadar, kalk, şuna bak” demeden…

Sadece o anın tadına varmak mümkün olur muydu?

“Dayanabilir misin?” dedim.

Neden dayanmak dedim? Neye dayanmak gerek?

Arzunun içinde acının da olduğunu, hazzın ve acının aynı kaynaktan sızdığını söylemişim.

İnsan yazarken düşünüyor, yazarken fark ediyor. Le Plaisir du Texte.

Ve “Dürtülmeden yaşamak” dedim..

Canlanmak için dürtülmek mi lazım ? Kendimizi o ana bırakmak canlılık değil de, cansızlık mıdır yoksa ?

Sahi, arzunun önünde senden başka engel var mıydı ?

Neden engelsiz bir arzu yaşanamazdı ?

Arzu ancak engelin varlığıyla mı yaşanıyordu ?

O halde izin verilen arzular, yasak olmayanlar ? Onlar nerede ?

Yasak olmayanlar, izin verilen arzularımızdır.

İzin verilenler ise bize ait değillerdir.

Bizden daha önce birileri yaşamıştır, denemiştir ve o yasağı koymuştur. Toplumsallaşmış hazlardır. Paketlenmiş, normalize edilmiş, sterilize edilmiş arzular.

Dolayısıyla o haz, artık bize ait değildir.

Oysa gerçek haz, içinde bir parça da olsa ilksel bir suçluluk taşır. Çünkü ilk kez orada yaşanıyordur. Kuralı ihlal ettiği için değil, henüz kuralının oluşmadığı bir haz yaşandığı için. İlk karşılaşmadır, bilinmeyenin parıltısıyla sarılı bir heyecan kaplar.

Gerçek doyum, kendi hazlarımızı keşfetmektir bana göre.

Kendi yasaklarımızı, kendi hazlarımızı, gözlerimizi kamaştıran o şeyleri kendimiz için kendimiz bulabilmeliyiz.

Çünkü başkasının yasağına göre yaşadığımızda, başkasının arzusuna göre yaşıyoruz demektir.

Ama kendi yasağımızı kurduğumuzda, arzumuz da kendimizindir.

Gerçek haz, bildiğini sandığın şeyle değil, seni aşan, seni yerinden eden şeyle yaşanır.

“Yasaksız haz” ise seni dönüştüremez.

İzin verilen arzu steril, belirli ve tehlikesizdir. O yüzden ölüdür.

Haz, yasağa sürtünmeden alevlenmez.

 

Arzu, engelin etrafında dönen sonsuz bir daire.

Arzu, insanın kendini aşma ve kendine yasak koyma cesareti.

 

İnsanın en büyük hazzı, kendi keşfettiği hazzıdır.

İnsanın en büyük cezası kendisine kestiği cezadır.

İnsanın en büyük ihaneti, kendine ettiği ihanetidir.

Kendi hazlarını ve yasaklarını keşfetmediği için.

Belirlenmiş, izin verilmiş ölü hazlar etrafında mekik dokuduğu için.

Hiç merak etmediği için o halkanın dışını..

 

Hiç bulaştırmayacak mısın steril olana kendi renklerini ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir