Genel

Yarım Bırakma Döngüsü: Neden Hep Yarım Kalıyor ? Neden Hiçbir İşi Bitiremiyorum ? 1

neden hep yarım bırakıyorum

Yarım Bırakma Döngüsü: Her şeyi Yarım Bırakmanın Altında Yatan Bilinçdışı Dinamikler. Neden Hiçbir İşi Bitiremiyorum ?

Hayatınız boyunca birçok projeye büyük bir hevesle başlayıp, o zirveye çok yaklaştığınız anda onu yarıda bıraktığınız oldu mu? Yeni bir dil öğrenmek, o romanı yazmak, kariyerinizde terfi almak… Hepsi bir noktada yarım kaldı mı ?

Bu durum, sadece bir motivasyon sorunu ya da ilgi dağınıklığı değildir. Sürekli yarım bırakma alışkanlığı, aslında derin psikolojik kökenleri olan ve kişinin potansiyelini bloke eden, karmaşık bir öz-sabotaj biçimidir.

Psikanaliz, bu bitirememe döngüsünün arkasında, bir görevi tamamlamanın getireceği psikolojik ve kimliksel sonuçlardan kaçınma çabasının olabileceğini söyler. Peki Psikanalitik anlamda yarım bırakma nedir ?

Bu soru birçok anlamda kendisine yanıt bulabilir, bu yazı kapsamında birkaç açıdan ele alınacaktır.

 

Yarım Bırakmak: İhtiyacın Kaybolmasını Engellemek

1. Eksiklik ve Arzu Dinamiği

Psikanalitik açıdan, tam tatmin anı, bir işin tamamlanması aynı zamanda arzunun bitişi anlamına gelir. İnsanruhsallığı, doyuma ulaştıktan sonra, yeni bir arzu nesnesi bulana kadar bir boşluğun içinde kalabilir.

İşte tam da bu yüzden, yarım bırakmak bir tür hayatta kalma mekanizması haline gelebilir. İşi bitirmeyerek, kişi o şeye olan ihtiyacını canlı tutar.

Canlılık Kaynağı: Bitmeyen bir proje, sürekli peşinden koşulan bir eksiklik yaratacaktır. Bu eksiklik, bireye bir amaç, bir canlılık duygusu sunar. Sanki bir işi tamamlamak, o canlılığı tüketmek anlamına gelir. Bu nedenle bilinçdışı, sürekli bir arayış içinde kalmayı, tatmin edilmiş olmanın getirdiği durağanlığa tercih eder. Çünkü tatmin etmek bir bitiş, son hali iken, arayışta kalmak heyecan ve canlılıktır.

 

2. Mükemmeliyetçilik Perdesi Altında Güçten Kaçınma

Sürekli yarım bırakma vakalarının birçoğu, dışarıdan “yüksek standartlar” veya “mükemmeliyetçilik” olarak yorumlanabiliyor. “Yeterince iyi olmayacak” inancıyla işin tamamlanmasından vazgeçilir. Ancak bu mükemelliyetçilikten ziyade  bir kaçış manevrasıdır. Asıl kaçınılan şey, gücün ve yetkinliğin tam olarak ortaya konulmasıdır. Fazla başarılı olmaktır.

  • Kaybetme Korkusu: Bir işi mükemmel şekilde bitirdiğimiz an, çıtayı bir sonraki sefer için yükseltmiş oluruz. Eğer bir sonraki sefer aynı başarıyı gösteremezsek, başarısızlık kesinleşmiş olacaktır. Yarım bırakmak, bu yüksek beklenti sarmalına girmeyi ve kaçınılmaz bir düşüşü ertelemeyi sağlar.
  • Eleştiriye Açık Olmak: Bir işi tamamlamak, onu kamuoyunun ve otoritenin eleştirisine sunmak demektir. Yarım kalan iş, her zaman potansiyel olarak mükemmeldir; kimse onu eleştiremez.

 

Kimlik Değişiminden ve Çatışmadan Kaçınma-Yarım bırakma döngüsü

Yarım bırakma, kişinin kimliğini koruma çabasıyla da yakından ilişkilidir. Çünkü yükselmek, ilerlemek, başarmak zamanla sizi daha farklı kimliklere sahip birisi yapabilir. Ancak ruhsallığınız bu yeni kimliklere yer açmaktan endişe duyuyorsa bunu engelleyecektir.

3. Yükselmenin Cezası: Otoriteyle Çatışma

Çocuklukta, başarı ve yetenekler ebeveynlerle kurulan dinamik ilişkide birer rekabet unsuru haline gelebilir. Bilinçdışında, “tamamlanmış başarı”, otorite figürleriyle rekabete girmek veya onlardan daha üstün konuma gelmek anlamına gelebilir. https://efsanyalcin.com/ikinciliklerimiz-basarili-olma-korkusu-mu/

Bu tür bir üstünlük, erken dönemlerde cezalandırılmayla ilişkilendirildiyse, yetişkinlikte kişi bilinçdışı olarak başarısını sabote eder. Yarım bırakarak, bir yanıyla yeteneğini gösterir, diğer yanıyla otoritenin sınırlarına aşmamış olur. Çünkü sınır aşımı demek, bilinçdışı bir tehdit anlamına gelebilmektedir.

  • Ödipal Açıdan: Tam başarıya ulaşmamak, bir bakıma “babayı geçmemek” ve böylece potansiyel cezadan korunmak için uygulanan bir bilinçdışı fren işlevi görür. Buradaki baba; aslında bir büyük ötekidir. Simgesel anlamda bir babadır. Bizden daha güçlü, daha otorite olmasına ihtiyaç duyduğumuz bir yasayı temsil eden soyut bir kavramdır. Bir çocuğun dayanağından (yasadan-babadan) daha güçlü olduğunu hissetmesi ona güçlü hissettirse de güvende hissettirmez. Dolayısıyla kimse sınırını aşmak istemez. Sınırda elde ettiği başarılarla yetinmesi belki de bu sebepledir.

Döngüyü Kırmak: Yarım Bırakmaya Meydan Okumak

Sürekli yarım bırakma döngüsünü kırmak için, öncelikle bu davranışın altında yatan kayıp korkusu, suçluluk ve güçten kaçınma dinamiklerini anlamak gerekir.

Düşünmeye Değer: Hayatınızda tamamladığınızda ne olmasından korkuyorsunuz? Başarı, size hangi yeni sorumlulukları ve hangi kaybı getirecekmiş gibi geliyor?

 

Sonuç olarak, yarım bırakılan her iş, aslında tamamlanmaya cesaret edilememiş bir kişisel dönüşüm fırsatıdır. Bu derin psikolojik düğümleri çözümlemek ve tatmini yaşama cesaretini kazanmak için profesyonel bir psikoterapi sürecinden destek almak önemlidir. Psikoterapi sürecinde kişi bilinçdışı cezalandırılma korkularını keşfedebilecektir.

 

İletişim

 

 

yarım bırakma döngüsü

yarım bırakma döngüsü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir